Hep dibe vurmuşken içimi dökeceğim veya canım sıkıldığında yazacağım bir blog değil ya burası birazda sana yazayım sol yanım olmaya aday kız 😉
Seni bulduğumda aynı benim gibiydin diplerdeydin. Şimdi daha mutlu gözüküyorsun. Demekki mutlu etmişim seni. Ben hala aynıyım ama belki dipten bir kaç basamak yülselmiş olabilirim. Yanlış anlama beni çok mutlu ediyorsun. Ve seninleyken çok mutluyum ama ben biliyorum ki güvendiğim an kaybedeceğim.. Olayın seninle ilgisi yok.. Kime güvendiysem kaybettiğim için. Sanma göründüğü kadar duygusuz ve sert bir adamım. Ben sadece dibe vurmuş ölü bir adamım.
Senden fazla bir şey istemiyorum beni geri döndür, yukarı çıkart. Karşılığında sevgimi vereyim sana bende.. Senin sevdiğin kadar sevebilirim ya bende ben yaşamayı gülmeyi unuttum; sevmeyi unutmadım ya.
Aşık olmaman gereken birine aşık oldun şuan pişman olmaman için çabalıyorum bende çünkü ben kimseyi yarı yolda bırakmam ki kolay kolay.
Bende fazla pişman sayılmam bana aşık olduğun için. Çünkü herşeyinle benim olmayı biliyorsun. (Belkide bildiğini düşünüyorum.)
Ruh halimin dalgalandığı günlerde sana sarılmak bana çok iyi geliyor.
Eee tabii kucağında uyumak; huzura teslim olmakta..
Ellerinin yüzlerimde dolaşmasıda.
Tenlerimizin mum ışığında birleşmeside.
Dudaklarında.
En durgun olduğunda gözlerinde kaybolmakta.
Seninle sahilde üşüyüp “evsizler gibi sarılarak uyumakta” çok hoşuma gidiyor.
Seninle yatıp ansızın sevişmekte.
Boynumu emip iz bırakmanda..
Bulutların en sevdiğim maviye bürünüp parlement mavisi olup bulutları senle paylaşmak denize karşı, bana çok iyi geliyor..
SEN İYİ GELİYORSUN
GELSENE BANA..
Not: Günün birinde iğdiş edilmiş yarınların, tutulmayan sözlerin ve piç edilmiş umutların artığı olmaman dileği ile.
Dibe vuran adamdan küçük orospusuna..